Cumartesi, Ocak 15

Kuran-ı Kerim'de Kar Kelimesinin Geçmemesi

Kuran ayetlerinden bihaber kişilerin yönelttiği bir soru... Bu tür soruların arkaplanında "Kuran çöle indi, o yüzden çöl iklimi dışındaki doğa olaylarından haber vermemektedir" yaklaşımı bulunmaktadır. Aslında bu tür diyaloglara girmemek gerekir ama bilmemiz gerekir ki Kuran eksiksiz, detaylı ve çelişkisizdir, cevaben şunu diyebiliriz: Sanki yağmur damlaları ile kar tanelerinin bileşeni farklıymış gibi bir intiba uyandıran yaklaşım!..

Belli ki, bu tür soruyu dillendiren kişi; yağmur tanesi ile kar tanesinin aynı bileşenlerden oluştuğunu bilmemektedir, çünkü bunu bilmeyecek kişide böyle bir soru yönlendirme potansiyelinin olması beklenmez, elbet bunu zamanın bir noktasında dillendirmiş bir beyin vardır ve farklı zamanlarda bu tür soruları ısıtıp sunan beyincikler de her daim olacaktır. Öyle ya, bu soruya cevap bulsanız, bu sefer aynı tür kişiler Kuran'da buz kelimesini de arayacaklardır...

Böylece, doğadaki basit bir fiziki özelliği idrak edemeyenler 21/Enbiya suresi 44 ve 13/Rad suresi 41 nolu ayetleri anlayamayacaklardır demektir, lakin çağımızın en temel sorunu olan Küresel ısınma ve kutupların erimesi'nden bu ayetlerde söz edilmektedir, hani nerde; Allah sadece çölde vukuu bulan iklimsel olaylardan bahsediyordu diye iddia edeneler? Kuran-ı Kerim'i iyice okuyup anlamak lazım, buyurun; son yüzyıldaki küresel olaylarla ilgili Kuran'da işaret edilen temel meseleler:
21/Enbiya suresi 44: Doğrusu Biz onları ve atalarını yaşattık, hatta o ömür onlara uzun geldi. Fakat şimdi görmüyorlar mı ki, yeryüzünü etrafından eksiltip duruyoruz? O halde üstün gelen onlar mıdır?
13/Rad-41: Görmüyorlar mı ki, biz yeri etrafından eksiltip duruyoruz? Ve Allah öyle hükmünü icra eder ki, hükmünü değiştirecek yoktur. O çok hızlı hesap görür.
Bu ayetlerde eksiltip duruyoruz ifadesiyle, karaların en uç tarafından yani deniz ile birleştiği noktadan eksilmesi konu edilmektedir diyebiliriz (bu iki ayet türkçe meallerin genelinde bu şekilde ifade edilmektedir ama Mustafa İslamoğlu mealinde değerler anlamında bir eksiltmeye değinilmektedir.). Suların yükselmesi ve karaların eksilmesi hadisesi onyıllardır bilinen bir durumdur; lakin denizlerin yükselmesi, karaların sular altında kalmasına sebep olmakta, dolayısıyla da kara alanları eksilmektedir. Bunun en büyük sebebi ise buzulların erimesidir, insanlar günümüzde buna önlem almaya çalışsa da bunun önüne geçememektedir.

Yine buzul ve dolayısıyla kar ile ilişkili bir ayet daha var, önce 23/Müminun-18. ayetin mealine bakalım:
Biz gökten belli bir miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz biz onu (kurutup) giderme gücüne de sahibiz.
Mealde "yerleştirdik" diye geçen kelime orijinal nüshada "eskennâhu" olarak geçer, bu kelime türkçemizde de "iskân" diye geçmiş ve yurtlandırma anlamındadır. Elbette bu ifadeyle suyun belli miktarda toprak üstünde ve altında kaynak olarak depolandığını düşünebileceğimiz gibi, suyun donarak dağlarda ve kutuplarda yurt bulması anlamını da çıkarabiliriz.

39 yorum:

uygar10ur dedi ki...

Çölde olan bitenden başka hiçbir şeyden haberi olmayan bir adamın yazdığı kitaba, Kuran'a evrenseldir diyorsunuz. Yazdığınız yazının başı ile sonu arasında bir bağlantı yok. Evet, evrensel bir kitapta defalarca yağmurdan bahsediliyorsa, hiç olmazsa bir kerecik de kardan bahsedilmesi beklenir. Hurma diye diye insanın içinde hurma ağacı çıkaran bir kitapta bir kerecik fındık-fıstık, elma-armut geçsin diye bekliyor insan.

uygar10ur dedi ki...

Çiçek yok, aşk yok, sanat yok. Zamansız denilen bu kitapta, modern hayatta kullandığımız en önemli aletlere en ufak bir gönderme, imâ dahi yok. Hastalık var, derman yok. Balçığa batan güneş var, yıldızların ne olduğuna dair en ufak bir öngörü yok. Galaksi yok, gezegen yok, evrenin nasıl bir yer olduğuna dair en ufak bir anlayış belirtisi yok! Kuran'ı yazan adamın, ufacık bir çölde olup bitenlerden başka, dünyadan haberi yok.

mucahide dedi ki...

Bir bölgede yaşayan insanlara tabiki o bölgede olanlardan örnek verebilirsin, o zaman imkan yoktu orda yaşayanlar dünyanın bir ucuna gidip diğer olayları gözlemlesin, şimdi okulda çocuklara konu anlatırken daha iyi anlamalari icin tutup Afrikada mi örnek verirsin??? Hele de bu öğrenciler daha yeni doğmuş gibi cahilse sudan çıkmış balık gibiyse, şeytan sizleri öyle esir alıyor ki gören gözünüz görmez oluyor, kulaginiz işitmez, kalbini z kapkara, biraz araştırın ve Kuran da geçen her şeyin nasıl aciklanamadigini ve atesitlerin hala seytana usaklik ettiğini görün! 1400 yılı kabul etmiyor musunuz hadi 1000 yılık Kuran ı Kerim lere bakın, daha yeni keşfedilen dünyayı nasıl olur da Kuran ı Kerim den öğreniyoruz, hadi bir sineğin kanadini yaratin, hadi ruh verin o tövbe haşa çakma insan gibi yaptığınız teneke parçası robotlara, dna nin şifresini açıklayın, Allah isteyen herkesi hidayete erdirir, ben kimseyi elestirmiyorum, sadece düşünün koyu atesit olup da araştırmaları sonucu hayretlere düşüp musluman olan insanalrda bakın, Allah kimseyi zorla hidayete erdirmez, bilim dediğiniz şey Kuran in ta kendisi, şeytana güzel hizmet ediyosunuz

Sherin dedi ki...

Allah bizi yaratti sizi de fakat bize isik tutacak Kuran-i Verdi Acip Okumak Lazim ki okudukca nasil bir rahmet iniyor sasirasiniz baliktan da sudan da aridan da kediden de bitkilerden de bahsediyor söyleyin bakalim cölde madem nasil olur da bitkilerden bahseder cogu meyveyi daha yeni ögreniyoruz söyleyin bakalim dualarin gücü nerden geliyor o dualar ne kadar koruyucudur söyleyin bakalim Peygamberimiz dogdugunda kuruyan nehirlerin gurul gurul akmasini yildizlarin elle tutulcakmis gibi parlak olmasini o senenin bolluk bereket gecmesini önceki kutsal kitaplarimizdaki ayetlerde beklenen Allahin kulu ve elcisini önceden yAzilmis bu da mi yalan hadi bakalim Allah Islah etsin ki cehennem atesinden kurtulasiniz tabi bizde Allah bizi de affetsin bilip bilmeden ne günahlar islemisizdir Rabbim herkezi hidayete erdirsin İnsallah ki bu da Kur-an'da yaziyor dünyada herkez Müslüman Olucak bu böyle biline Elhamdülillah !!!

Sherin dedi ki...

Allah bizi yaratti sizi de fakat bize isik tutacak Kuran-i Verdi Acip Okumak Lazim ki okudukca nasil bir rahmet iniyor sasirasiniz baliktan da sudan da aridan da kediden de bitkilerden de bahsediyor söyleyin bakalim cölde madem nasil olur da bitkilerden bahseder cogu meyveyi daha yeni ögreniyoruz söyleyin bakalim dualarin gücü nerden geliyor o dualar ne kadar koruyucudur söyleyin bakalim Peygamberimiz dogdugunda kuruyan nehirlerin gurul gurul akmasini yildizlarin elle tutulcakmis gibi parlak olmasini o senenin bolluk bereket gecmesini önceki kutsal kitaplarimizdaki ayetlerde beklenen Allahin kulu ve elcisini önceden yAzilmis bu da mi yalan hadi bakalim Allah Islah etsin ki cehennem atesinden kurtulasiniz tabi bizde Allah bizi de affetsin bilip bilmeden ne günahlar islemisizdir Rabbim herkezi hidayete erdirsin İnsallah ki bu da Kur-an'da yaziyor dünyada herkez Müslüman Olucak bu böyle biline Elhamdülillah !!!

Unknown dedi ki...

O zaman Kur'an Evrensel değil söylediklerinden bu ortaya çıkıyor yani Kur'an'ın evrensel olmadığını kanıtlamış oluyorsun ve ayrıca biz ateistlerin şeytana hizmet ettiğini düşünüyorsun bu sadece senin düşüncen ve kuran kar kelimesinin geçirmesiyle de bitmiyor olay ben kuranın tamamını okumadim ama araştırmalarımdan ötürü incelediğim ayetlerin ve surelerin birebir aynı olduğunu gördüm.Kurandaki eksikliklerin diğer biri de hiç bir ayetinde ve suresinde dünyanın yuvarlak olduğuna dair bir ibare bulunmaması ve hatta dünyanın düz olduğunu ifade etmesidir. Ve tekrarliyorum ben şeytana hizmet etmiyorum ki inanmadigim bir şeye de hizmet edemem zaten bir diğer husus da biz bir tanrının olmadığını savunuyoruz ve siz Allah'ın var olduğunu savunuyorsunuz bir olgunun var olduğunu savunuyorsaniz kanıtlama zorunluluğu da bir zahmet size aittir. Diyeceklerim budur...

Unknown dedi ki...

Söylediklerine birebir katılıyorum kardeşim ...

Unknown dedi ki...

Kuruyan nehirlerin gürül gürül aktığını nerden biliyorsun orda mıydın Arkadaşım

Unknown dedi ki...

Kuruyan nehirlerin gürül gürül aktığını nerden biliyorsun orda mıydın Arkadaşım

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

“Yeri de yaydık, genişlettik ve oraya sağlam dağlar çaktık ve orada hikmetle ölçülmüş olarak her türlü nebatı yetiştirdik.”(Hicr, 15/19) “Yeri de döşedik, oraya dengeyi sağlayacak sağlam ulu dağlar yerleştirdik. Orada, gönüller, gözler açan her çeşit bitkiden çiftler bitirdik”(Kaf, 50/7). Öncelikle iddialarda belirtildiği gibi, ayetlerde dümdüz diye bir ifade yoktur. Zaten Türkçe mealden anlam çıkarmak da doğru değildir. Kuran Arapça indirilmiştir, Arap diline göre yorumlanır. Kuran Türkçe indirilseydi Türkçe kelime anlamları bizi bağlardı. Dolayısıyla Kuran yorumunda Arapça’daki kelime anlamları bizi bağlar. Ayetlere bakıldığında Dünya’nın düz değil tam tersine yuvarlak olduğuna dair deliller vardır. “Yeri yaydık, genişlettik” ifadeleri “DEHAVNÂHA VE BESATNÂHA” kelimeleriyle açıklamıştır. İlginçtir, bu iki sözcükten birincisi olan “DEHAVN” “UDHUVVE” kökünden geliyor ve (deve kuşu yumurtası/veya yuvası manasına gelip) elips gibi yuvarlaklığı ifade etmektedir. İkinci kelime olan “BESATN” ise yaymak, genişletmek, döşemek, manasına gelir. Bu iki manayı beraber mütalaa ettiğimiz zaman, ilgili ayetin bu cümlesine “Yeri yuvarlak bir satıh olarak yayıp genişlettik” manasına gelir. Son ayetlerde meal olarak yer alan “Yeryüzü nasıl yayıldı” ifadesindeki “yayıldı” fiilinin Arapçası “SUTİHAT” tir. Bu kelime Türkçe’de de kullandığımız “Satıh” manasını ifade eder. Yeryüzü manasına gelen “SATH-I ARZ” sözcüğü de bu kökten gelmektedir. Burada da görüldüğü gibi düz bir tepsi misalini ifade eden bir ifade yoktur. SATIH sözcüğü düz bir zemin için kullanıldığı gibi, küresel bir zemin için de kullanılır. Nitekim yerin küre olduğunu kabul ettiğimiz halde, yerküresine yeryüzü de diyoruz. Bununla beraber, yerin düzenlenmesiyle ilgili Kur’an’da yer alan “mehd=beşik, sath=düz satıh, firaş=sergi” gibi ifadelerinden, yerin düz bir tepsi gibi olduğu şeklinde anlayanlar olmuştur. Tabii ki, bu anlayış daha önceden var olan Yunan felsefesinin bir uzantısıdır. Fakat Kur’an’da yerin düzenlenmesiyle ilgili Naziat suresinin 30. ayetinde “Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı” şeklinde meal verilmektedir. Ancak, “döşeme” sözcüğüyle ifade edilen kelimenin Arapça aslı “Dehâ”dır. Bu kelime, “udhiyye/udhuvve” kökünden gelmektedir ki, devekuşu yumurtası anlamına gelip yuvarlaklığı ifade etmektedir. Aynı kökten gelen “medhâ” kelimesi deve kuşunun yumurtasını bıraktığı yuva anlamına gelir. Deve kuşu yumurtası, tam yuvarlak olmayıp elips şeklindedir. İşte, bu ayette kullanılan “dehâ” kelimesi, diğer ayetlerin müteşabih(benzetmeli) manalarını açıklığa kavuşturmaktadır. Şunu da unutmamak gerekir, yerküresinin yuvarlaklığı, onun “döşek, sergi, beşik” olma özelliğine aykırı değildir. Yeryüzünün “uzatılması, genişletilmesi, sergi olarak yayılması”, onun düz bir satıh olduğunu değil, milyarlarca insanların ve diğer canlıların yaşayabilecek kadar geniş olduğunu gösterir.

Unknown dedi ki...

http://www.beykozguncel.com/2002-kar-tanelerinde-ilahi-sanatin-izleri-var.html okuyalım.

Şimal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Şimal dedi ki...

Allah yoktur diyorsunuz birşeyin yokluğu tartışılmaz var olan şey tartışılır. Malesef kendi tezinizi kendiniz yalanliyorsunuz ve senelerdir gundeminiz Allah bu da en büyük kanittir...

M Zahid dedi ki...

Evet o zat hem ümmi hem çöl halkından biri idi ama O'na inen Kuran kainat sahibinin kitabı. Yoksa o devirde kimse bilemezdi dağların su kaynağı oluşundan hem dünyanın direkleri olmalarından. Her sene inen yağış miktarının aynı oluşundan. Tatlı su ile tuzlu suyun birbirine karışmadığı (çölde deniz ne arar peki) deniz ile okyanus birleşimi yerden (Cebelitarık boğazı) hem dünyada yaşayan ne bilsin güneş ve dünyanın hareketli oluşunu ve gece ile gündüzün oluşumunu.
Kardeş muhalif bile olsak okumak sonra konuşmak lazım.

Unknown dedi ki...

İnanmıyorum diye kişi açıklamalıdır. Neden mi; çünkü benim Büyük Büyük Büyük Büyük Büyük Büyük Anneannemi özetle 10 kuşak önceki insanı tanımıyorum diyebiliriz ama o benim Anneannemdir deriz. Neden çünkü annem var kanıt olarak. Der miyiz deriz. Materyalistliği önce kendine vur varlık sebeplerinden başla annenden babandan başla... Peki insan denen varlık yoktan var olmadı ise... Dünya yoktan mı var oldu. Dünya nasıl oluştu ki bu efsane kusursuz evren alemler... O var oluş energy kaynağının kaynağının kaynağının kaynağının kaynağının kaynağı senin neyin oluyor. Benim neyim oluyor arkadaşım. Bir üst varlık değilse şayet... bu bir parmak şıklatımı her şeyi var eden şey nedir? Sen açıkla o zaman... Gel kardeş olalım. Karanlık çökmeden gözümüzü açalım. Kalpleri karartmayalım... (Mülk Suresi, 3-4) O, biri diğeriyle 'tam bir uyum (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.

Unknown dedi ki...

Inanmayan insanlar yüzyıllar öncesinde de vardı şimdi de var onlara ne söyleseniz boş kuran düşünülerek okunmuyor......

Unknown dedi ki...

Ya unutuyosunuz kardeşim Kur'an-ı Kerim fen kitabı ya da tarih kitabı değil,düşünüp öğüt alasınız diye gönderildi.Ayrıca da Kur'an her milletin her insanın anlayabileceği şekilde kolay ve anlaşılırdır. Evrenseldir çünkü :Kur'an'da geçen kavramlar,kelimeler Evrenseldir.Su dan bahsediliyor çünkü zaten su insan için tüm canlılar için çok önemlidir.Su Olmazsa yaşayabilirim diyen bir insan yoktur olamazda.Kar da su dan meydana gelir.Kar,dolu,vb. Su döngüsünün bir parcasidir.O kelime yok bu neden yok demek yerine bi kere de bu kelime neden var ? Neden özellikle bu kelime seçilmiş ? De bi kere de!Kur'an da hiçbir harf öylesine seçilmemistir.Kur'an da hangi kavram çokça geçiyorsa,dikkat et,hayatında ona o kadar cok ihtiyaç duyarsın,ona o kadar çok rastlarsın veya ona o kadar çok dikkat etmen gerekir, farkında olman gerekir.mesela "takva " çokça geçer.Işte ona o kadar ihtiyacımız var ve o kadar dikkat etmemiz gerekir ki ..... umarım anlatabilmişimdir :) herkesin fikrine saygı duyarım bnm için ateist ya da herhangi başka bir şey olman değil önce "insan" olman gerekir.

Unknown dedi ki...

Güzel tespit kardeşim :)

Unknown dedi ki...

Ya beynininizin bile sadece belli bir yüzdesini kullanabiliyorsunuz,tamamını ya da onu geçtim %10 dan fazlasını bile kullanabilmekten acizsiniz bunu isteseniz de yapamazsıniz,hiç kimse de yapamaz ancak Allah dilerse! nasıl oluyor da böyle bu kadar acizken böyle bir tavır takınabiliyor sunuz?Hadi dene bi ya sadece dene bunu Başarabilir misin sen? %10 ya! fazlası da deil yani.Allah in size verdiği ve vereceklerinden daha fazlasına sahip olamazsınız.Allah,sana beyninin sadece onun dilediği ve senin için daha hayırlı olan kadarını kullanmana izin verirken O 'nun izni olmadan bunun ötesine geçemezken dahi bunu görmezden gelebiliyorsunuz.Sadece Yunus balıkları beyninin %20 sini kullanabilir.Eğer bunu yapmaktan dahi acizsen daha fazla büyüklük taslamaya ve inkâr etmeye lüzum yok.Çünkü;Ancak O'nun Sana verdiği kadarına sahip olabilirsin! Madem ki Allah yok diyorsunuz (haşa),inkâr ediyorsunuz,O halde kendi başınıza kendi vücudunuzu kontrol etmeye de gücünüz yetiyor olmalı istediğiniz zaman kalbinizi durdurup geri çalıştırabilirsiniz veyahut beyninizin %50 sini kullanabilirsiniz.Ama yok yapamazsınız çünkü Allah herşeyi bir düzene göre yaratmıştır ve Ancak O 'nun dilediği gibi olur,O nun sana verdiği kadarına sahip olabilirsiniz,Acizsiniz ve buna rağmen inkar ediyorsunuz görmezden geliyorsunuz.Iyi o kadar biliyor saniz sadece bi deneyin!

Unknown dedi ki...

Kur an insanları düşünümeye teşvik eder.Dolayısıyla bazı kelimeler direk olarak verilmemiş diye inkar etmek yerine "acaba neden direk olarak bahsedilmemis belki dolaylı yoldan veya mecazi anlamda bahsedilmistir veya buna vurgu yapılmıştır "diye "düşünüp" araştırmalıdır.çünkü İnsanız biz ve bizi biz yapan düşünebilmemizdir.Kur an da bu yolla insanları düşünmeye teşvik eder zaten çokça geçer "Hiç düşünmez misiniz ?" Tarzında cümleler Allah bunun cevabını vermiş zaten "düşün" ben sana Kur an i bir yol gösterici olarak gönderdim o halde oku ve düşün. Önyargılı okumamalisin yoksa objektif ve doğru düşünemezsin! Zaten Kur an aynı zamanda bir imtihandir insanlar için. Objektif düşünüp okuyan ve gerçekten düşünen insan önyargıları bir kenara atan insan kazanan olur.aksi takdirde sadece bir kaç yeri okuyup yorum yapmak değil de ,bu kelime neden direk geçmiyoru sormak değilde bu harf neden burda bu kelime neden seçilmiş demeli! Düşünmeli! Bir de bizim haşa Allah i başkalarina kanıtlama gibi bir amacımız yok zaten o kendi varlığını yarattıklarıyla ve onların kusursuz güzellikleriyle kanıtlıyor zaten...asıl mesele bunu görebilmekte yada herşeye "görüyorsam var görmüyorsam yok " mantığı ile bakarak inkar etmek.O hâlde aşk ta yok,sevgi de yok çünkü ben göremiyorum yaa hani .... sen goremiyorsun fark edemiyorsun diye yok demek değildir.... zaten bir şeye yok diybilmen için de o seyin var olması gerekir"!

Unknown dedi ki...

Keşke orda olsaydım.....

Unknown dedi ki...

Keşke orda olsaydım.....

Unknown dedi ki...

Kur an insanları düşünümeye teşvik eder.Dolayısıyla bazı kelimeler direk olarak verilmemiş diye inkar etmek yerine "acaba neden direk olarak bahsedilmemis belki dolaylı yoldan veya mecazi anlamda bahsedilmistir veya buna vurgu yapılmıştır "diye "düşünüp" araştırmalıdır.çünkü İnsanız biz ve bizi biz yapan düşünebilmemizdir.Kur an da bu yolla insanları düşünmeye teşvik eder zaten çokça geçer "Hiç düşünmez misiniz ?" Tarzında cümleler Allah bunun cevabını vermiş zaten "düşün" ben sana Kur an i bir yol gösterici olarak gönderdim o halde oku ve düşün. Önyargılı okumamalisin yoksa objektif ve doğru düşünemezsin! Zaten Kur an aynı zamanda bir imtihandir insanlar için. Objektif düşünüp okuyan ve gerçekten düşünen insan önyargıları bir kenara atan insan kazanan olur.aksi takdirde sadece bir kaç yeri okuyup yorum yapmak değil de ,bu kelime neden direk geçmiyoru sormak değilde bu harf neden burda bu kelime neden seçilmiş demeli! Düşünmeli! Bir de bizim haşa Allah i başkalarina kanıtlama gibi bir amacımız yok zaten o kendi varlığını yarattıklarıyla ve onların kusursuz güzellikleriyle kanıtlıyor zaten...asıl mesele bunu görebilmekte yada herşeye "görüyorsam var görmüyorsam yok " mantığı ile bakarak inkar etmek.O hâlde aşk ta yok,sevgi de yok çünkü ben göremiyorum yaa hani .... sen goremiyorsun fark edemiyorsun diye yok demek değildir.... zaten bir şeye yok diybilmen için de o seyin var olması gerekir"!

Unknown dedi ki...

Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle(yıldızlarla) donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık. Mülk süresi 5
Bilime göre yaşadığı mız dünya ve diğer evrendeki tüm gezegenler yıldızlarin tozlaridir yıldızlar süper nova olup sonra icine çekilip muazzam bi basincla patlarlar o içine cekilme aninda katrilyonca basınç ve sıcaklık da hidrojen atomları birleserek diger elementleri (periyodik tablodaki) olusturur ve bu elemntler evrebe yayılırlat gaz ve toz olarak daha sonra diger yıldızların çekimine kapılıp gezegenleri olusturur lar bu ayet benim kanımca bunu anlatiyor......... cosmos bir uzay serüveni veya morgen freeman la solican deliği gibi bütün dinleriden bağımsız sadece bilim ve teorileri anlatan (eveim de dahil izlersen orda çok detaylı anlatıyor )

Unknown dedi ki...

Allah'im verdigin nimetlere sonsuz sukurler olsun

Unknown dedi ki...

İnsan oğlu istiyoki herşeyin şifreleri açık açık verilsin kuranda bir örnek vereyim kendimce okuyup hayatıni bilime ilime adayan profösörler hepsi sınavlardan geçip o mertebeye ulaşırlar peki o sınavların cevaplarını herkez bilseydi cevaplar her insana önceden verilseydi herkez profösör olurdu hemde hiç eğitim görmeden yıllarını harcamadan ve her insan profösör olurdu pekiiii gerçek profösör kimdirr bilebilirmiydik ???????

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

ateist mevlanaya gitmişler.ona:
-eğer müsaitsen sana 3 sual soracağız?
mevlana:
-ben müsait değilim şems e gidin
demiş
ateistler şemse gitmişler.şems de o sıra bir KERPİÇ ile oyalanmaktadır
ateistler:
-müsaitsen sana 3 suan soracağız
şems:
-müsaidim.birinci soruyu sor
ateistler aralarında bir sözcü seçmişler.
ateist:
-allah var diyorsunuz.ama allahı göremiyoruz.allahı gösterin de biz de inanalım.biz görmediğimiz seye inanmayız
şems:
-diğer suali sor
ateist:
-diyorsunuz"seytan atesten yaratıldı ama daha sonra da diyorsunuz seytan ateşle cezalandırılacak".bu saçma değil mi ateş ateşe azap eder mi?
sems:
-son soruya geç
-ne diye insanlara hep baskı kurarsınız, nedir bu seriat,bırakın insanlar ne yapmak istiyorsalar onu yapsınlar o zaman insanlar daha mutlu olur
bütün bu sorularımıza cevap ver ki allaha iman edelim veremezsen .........

ateist daha cümlesini bitirmeden şems yerdeki kerpiçi alıp ateisttin kafasına atmış.ateisttin kafasına hiçbirsey olmamış.sadece acı ile inliyormuş.dışardan darbe yediği belli olmuyor

neyse ateist kadıya gidip davacı olmuş.kadı şemsten hesap sormak için onu huzuruna getirtmiş.
kadı:
-söyle bakalım.niye bu adamın başına kerpiç attın.adam şimdi senden hakkını istiyor..adam ateist diye niye ona kötü davranıyorsun.bizim dinimizde hoşgörü var.cabuk hesap ver!
şems:
-ben hiçbir sekilde bu adama şiddet kullanmadım.bana 3 soru sordu.ben de bu adamın dilden anlamayacağını anladım.onun yaşayarak öğrenmesini istediğimden 3 sorunun 3 üne de tek cevap verdim.
-nasıl yani?
-bu adam bana dedi ki"allahı bana göster inanayım."ben bu adamın yalan söylediğine inanıyorum.bu adamın başı falan ağrımıyor.başının ağrısını göstersin de inanayım
ateist:
-ama acıyor ben hissediyorum
-ben de allahın varlığını hissediyorum
ateist caresizce susmuş.söyleyecek bir laf bulamamış
şems:
-daha sonra bana dedi"seytan ateşten yaratıldı ateş ateşe azap eder mi hiç" ben de bu adama cevap olarak kerpiç attım.kerpiç de topraktan insan da topraktan nasıl kerpiç insana acı veriyorsa ateş de seytana öyle acı verecek
ateist:
-ama ama seyyy..
şems devam etmiş:
-daha sonra bana "bırakın insanlar ne yapmak istiyorsa yapsınlar ne diye onları engelliyorsunuz"dedi.ben de o an bu adama cok sinirlendim ve kafasına kerpiç atmak istedim.söyleyin bana"her insan yapmak istediğini yaparsa dünyada düzen kalır mı"

3 ateisttin de o anda kalplerinde birseyler açılmaya başlamış ve allaha iman etmişler..kadı şemsi cezalandıracaktı ama eski ateistler yeni müminler davalarından vazgeçmiş...

Unknown dedi ki...

Var gücümüzle hakkı anlatacağız İNŞAALLAH o vakit...
Zira nuh (a.s)'da 1000 yıl kadar azgın kavmiyle kalmış ama yinede daima tebliğ etmişti...gerektiği şekilde...

Batıl taraftarları hakk'ı yok edemeselerde örtmek,biz ise batılı hak ile yok etmek isteriz.

Unknown dedi ki...

Baş kısmı hatalı olmuş..
Zira peygamberimiz (sav) çölde olsa bile O'na hakk'ı indiren Allah bu kitabı bütün kullarına hitaben indirmiştir.karda olana çölde olana ,beyaza siyaha,...vs.kısaca herkese indirilmiştir.
Şunu hatırlatmakta fayda var nasılki Resulullah (sav)'e cerail a.s aracılığı ile gönderilmişse bizede hz.muhammed sav. aracılığıyla bildirilmiştir.Ve peygamberimiz o iklimleri görmese bile (ki belki feth ettiği yerlerde gördü) yinede ona kur-an'ı indiren Allah biliyor görüyordu ki zaten onuda karıda yoktan var eden Allah'tır.
Kısacası eğer bu konu (karla ilgili) önemli olsaydı zaten Allah bildirirdi... bence boş konularla kafanızı doldurmayın..

Unknown dedi ki...

Unutmayalım lütfenki...
İslami tebliğde gerekmedikçe sert olmamak lazım zira karşıdakı bekide inkar etmek için değil yanıt bulma derdinde.Onlara sert kaba davransak belkide onu islamdan soğutucaz.sonra bunun vebali nasıl ödenir...

Unknown dedi ki...

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor… (39 Zümer Suresi, 5)
Bu ayette sarıp örtme olarak çevrilen kelimenin karşılığı “tekvir” dir. Bu kelimeyi yine Süleyman Ateş tefsirinde şöyle açıklamaktadır:
“Tekvir ip yumağı gibi bir şeyi birbiri üstüne dolamaktır. “Allah geceyi gündüzün üzerine dolar, gündüzü de gecenin üstüne dolar” cümlesi, gayet açık olarak Dünya’nın yuvarlaklığını ve ekseni çevresinde döndüğünü gösterir. Çünkü dolama ve sarma işi yumak gibi top gibi şeylerin üzerinde olur.” (Yüce Kuran’ın çağdaş tefsiri, Süleyman Ateş, cilt 7, sy 528)

Unknown dedi ki...

 Zariyat suresinin 47. ayet-i kerimesinde şöyle buyrulmaktadır: “Biz göğü kudretimizle bina ettik ve şüphesiz biz onu genişletiyoruz.” Türkçeye “Şüphesiz biz genişletiyoruz.” şeklinde çevrilen ifadenin Arapçası إِنَّا لَمُوسِعُونَ şeklindedir. مُوسِعُونَ kelimesi, “genişletmek” anlamına gelen أَوْسَعَ  fiilinden türemiştir. Başındaki “lâm” ise, lâm-ı tekit olup, takip ettiği isim ya da sıfata vurgu yaparak “çok fazla” anlamı katmaktadır. Dolayısıyla bu ifade: “Biz evreni çok fazla genişletiyoruz.” anlamına gelmektedir.

Bir dost dedi ki...

Kuranda hurma zeytin incir yasak olan elma zencefil arı vs.bisürü şeyden bahsediyor. İyi okuyalım ltff

Istanbul dedi ki...

Dostlar Arkadaşlar bilgisizlik yüzünden şirk'e giriyorsunuz,Allah cümlemizi ıslah eylesin inşaALLAH.

ottoman dedi ki...

Tarık yıldızı, evrenin genişlemesi, nebula kurandaki adı kırmızı gül vs.. Yazıyor fazla fazla.da Çöl deki adam ay yörüngesi dediğinde çiçek böcek neden yok diyene ne anlatılır.

Unknown dedi ki...

Arkadaşlar Kuran i Kerim coğrafya bilim kitabı değil....Bir kulun nasıl olması gerektiğini anlatan ve o dönemde tıpkı bu dönemdede inanmayanlara dünya yıldızlar doğa olaylarından örnekler vererek malesef inanmayanlar da gale alıp gerekli açıklamayı getiren ALLAH Ç.C aslında inanmayasın da insanında sorularına cevap vermiştir .ALLAH'IN BIZ ÇAKALLARA KENDINI ISPAT GIBI BIR ÇABASI YOK BOZE VERDIGI DEĞER VE AHLAK VAR KURANDA ....KISACA LA ILAHE ILLALLAH MUHAMMEDEN RESURULLAH....KURAN I OKUYAN O TARAF BÖYLE OKUR ARKADAŞLAR AÇIK ARAR ANCAK BU VATANDAŞ DAHA BILIM YOKKEN BÖLE ALLAHIN INSAN AHLAKINA SAHIP OLMASI KONUSUNDA VERDIGI MISALLER BILIMIN ILK IŞIĞIDIR.. .ASIL ILGINC OLAN BOYLESI TAKIKLARIN NEYI BILMEDIKLERIDIR

cancanca dedi ki...

DİKKAT OKU!!!!
Hz peygamber Rabbinin emri ile müşrikleri başına toplamış onlara ayı iki parcaya ayıracağını söylemiş ve eğer yaparsam bana inanacakmısinız diye de eklemiş.Gecenin sabaha yakın saatinde olay gerçekleşmiş.Tabiki bunu görenler hayretler içinde Muhammed burdakilere büyü yaptın demişler.Bunun üzerine Hz.Resulullah yemen tarafından yaklaşmakta olan bir kafilenin olduğunu ve onlarında bunu gördüğünü söylemeleri halinde bana inanacakmısıniz diye sorar. Evet diye söz verirler.2 gün sonra gelen kervandakilere sorarlar onlarda gördüklerini söylerler.Müşrikler onlarada büyü yaptın deyip olaydan sıvişmaya çalışırlar.olayin Hazırda bulunan ve asla yalan konuşmayacak insanların huzurunda yaşanmasına ragmen Tarihi hiçbir kaynakta bu olayın yalan olduğuyla ilgili bir bilgi yoktur.Ancak Muhammed büyü yaptı dileyebildiler.Allah sözü olan Kuranı kerim inanmamakta direnen müşriklerle ilgili bu tür konularda imanın sadece Allahın dilemesiyle olacağını söyler.
O YÜZDEN EY KAFİRLER SİZİNLE ALLAHIN MAHKEMESİNDE HESAPLAŞACAĞIZ.sizlere söyleyeceğimiz Allahın varlığını ispat edecek okyanus kadar mesele var ama dediğim gibi önce Alemlerin Rabbinden isteyin o müsaade ederse otomatikmen inanırsınız.